55 yaşındaki Mehmet Yılmaz, iki yıl boyunca yaşadığı doğal mağaradan ayrıldığını bildirdi. Bu süre zarfında yalnızca doğanın sesleriyle baş başa kalan Yılmaz, ilk kez taşınmanın getirdiği karmaşık duygularla karşı karşıya olduğunu dile getirdi. "Mağaram mükemmeldi, bol oksijenliydi ve huzurluydum," diyen Yılmaz, yeni yaşam alanını keşfetmek için sabırsızlandığını belirtti.
İkisi de büyük şehir yaşamının karmaşasından uzak durmak isteyen Mehmet Yılmaz, 2021 yılında, sağlıklı yaşam için tercih ettiği müddetçe, doğal beslenme ve meditasyon gibi uygulamaları hayata geçirdiği bir süreçte, bir mağara buldu. İlk zamanlar geleneksel yaşamdan kopmanın zorlukları ile başa çıkmaya çalışan Yılmaz, zamanla bu yaşam tarzının kendisi için ne denli faydalı olduğunu fark etti. "Her sabah kuş cıvıltılarıyla uyanıyordum. Doğayı hissetmek, onun bir parçası olmak benim için her şeyden önemliydi," dedi.
Mağaranın doğal yapısı, Yılmaz'a hem ruhsal hem de fiziksel olarak büyük bir rahatlama sağladı. “Hava kalitesi muhteşemdi, doğal bir oksijen kaynağı gibiydi,” sözleriyle 2 yılın ardından vardığı sonuçlarını paylaştı. Mağarada geçirdiği süre zarfında, kendi kendine yetebilme yeteneğini geliştiren Yılmaz, birçok bitki ve meyve yetiştirdi ve bunları beslenme kaynağı haline getirdi. Ayrıca, su ihtiyacını da doğadan karşılayarak doğal bir yaşam sürdü.
Aniden değişen yaşam koşulları, Mehmet Yılmaz’ı mağaradan uzaklaştırmaya zorlasa da, bu sürecin hayatına katmış olduğu tecrübeleri asla unutmamakta kararlı. “Artık şehir hayatına dönme vaktinin geldiğini anladım. Ancak yine de yaşadığım deneyimi, doğanın bana sunduğu huzuru ve mutluluğu asla unutmayacağım,” diyerek duygu dolu bir yanıt verdi. Yeni yaşam alanı, ona daha modern olanaklar sağlasa da, doğal yaşamın daha belirgin ve sade yönlerini özleyeceği ortada. Bu geçişin, ona nasıl bir perspektif kazandıracağı merak konusu. Ayrıca, şehirdeki gürültülü yaşam tarzının, mağaranın sağladığı dinginliğin ve huzurun ne denli zıt olduğunu düşünmesi, Yılmaz’ı derin bir iç yolculuğa çıkmaya yöneltti.
Bunun yanı sıra, Yılmaz’ın bu denemesi, birçok kişi tarafından ilgiyle karşılandı. Kimi insanlar onun yaşam tarzını kopyalamayı düşünürken, bazıları yaşadığı süreci sorguladı. Yılmaz, yaşadığı deneyimlerin, tüm insanlara doğayla daha fazla bağlanma ve basit bir yaşam sürme konusunda ilham vermesi amacıyla sosyal medyada kendi hikayesini paylaşmayı planlıyor. “Benim yaptığım bir tercih, ancak bu tercihin başkalarına ilham vermesini umuyorum,” diyerek genç nesillere yönelik mesajını da vermiş oldu.
Mehmet Yılmaz’ın mağara yaşamı, bir yandan doğayla iç içe olmanın faydalarını gösterirken, diğer yandan modern yaşamın getirdiği stres ve karmaşadan nasıl uzaklaşabileceğimiz konusuna dikkat çekiyor. Yaşadığı süreç boyunca yazdığı notlar ve fikirleri, doğa yürüyüşü yapmak isteyenlere, meditasyon ve sağlıklı yaşam konularında ilgi duyanlara ilham verebilir. Şimdi, yeni hayatına alışma sürecinde olan Yılmaz, hem bu yaşam tarzını özleyecek hem de yeniden şehir hayatının sunduğu fırsatları değerlendirecek. İki yıl boyunca edindiği deneyimlerin, onu daha sağlam bir birey haline getirdiği düşünülüyor.
Böylesi bir deneyim, günümüzde birçok insanın yüzleştiği sağlık ve yaşam kalitesi sorunlarına alternatif bir çözüm sunabilir. Mehmet Yılmaz’ın hikayesi, insanın doğayla olan ilişkisini geliştirebileceğinin ve basit bir yaşamın daha derin mutluluk getirebileceğinin kanıtı niteliğinde. Yılmaz’ın şimdiki hedefi ise, uzaktan da olsa doğaya olan bağını sürdürmek ve insanları bu konuda bilinçlendirmek. "Yaşamak, sadece nefes almak değil. Gerçekten yaşamak ise doğayla bütünleşmektir," diyerek sözlerini noktaladı.