Son yıllarda artan çatışmalar ve ablukalar nedeniyle Gazze, insanlık dramının en sert yaşandığı yerlerden biri haline geldi. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insani yardım kuruluşlarının raporlarına göre, bölgedeki yoksulluk oranı giderek artmakta, bu durum da özellikle çocuklar ve savunmasız gruplar üzerinde yıkıcı etkiler yaratmaktadır. Son acı olayda, bir çocuğun açlık nedeniyle hayatını kaybetmesi, uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha Gazze’ye çekti.
Gazze Şeridi, 2007 yılından bu yana süren abluka ve yerel yönetim sorunları nedeniyle ciddi bir insani krizin pençesinde. BM verilerine göre, yaklaşık 2 milyon insan kısıtlı gıda, su ve temel ihtiyaçlara erişimde büyük zorluk yaşamaktadır. Kapasite aşımına uğrayan altyapı sistemleri, giderek artan nüfus yükü altında yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya. Özellikle çocuklar, bu durumdan en çok etkilenen gruplar arasında yer almakta. Açlık, yetersiz beslenme ve karamsarlık, bölgedeki çocukların yaşam kalitesini tehdit etmekte.
Yalnızca son birkaç ayda, açlık sebebiyle hayatını kaybeden çocukların sayısında üzücü bir artış gözlemlendi. Gazze'de son günlerde yaşanan olaylar, bu sorunun ne denli ciddi bir boyuta ulaştığını açıkça gözler önüne sermekte. Bu acı olay, bir çocuğun hayatına mal olurken, bölgedeki açlık krizinin çözülmesi gerektiğini bir kere daha dünyaya hatırlatıyor.
Yaşanan bu trajik olay sonrası pek çok sivil toplum kuruluşu ve uluslararası insan hakları kuruluşu, Gazze’deki durumu eleştirdi. Birçok uzman, bu tür olayların önüne geçmek için derhal harekete geçilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Sürdürülebilir tarım uygulamaları, yerel ekonomi ile ilgili reformlar ve insani yardım çalışmalarının artırılması gibi somut adımlar önerilmektedir. Ayrıca, uluslararası toplumdan Gazze’ye yeterli destekte bulunulması ve ekonomik ambargoların gözden geçirilmesi gerektiğine dair çağrılar yapılmakta.
Gazze’deki insani kriz, sadece o bölgede yaşayanları etkilemekle kalmayıp, bölgedeki barışı da tehdit etmektedir. Çocuklar, geleceğin teminatı olarak görülmesi gereken bireylerdir; ancak yetersiz beslenme ve eğitim olanaklarının yokluğu, onların potansiyelini önemli ölçüde sınırlamaktadır. O yüzden, bir çocuk daha açlıktan hayatını kaybetmeden önce uluslararası toplumun, özellikle de bölgedeki devletlerin, acilen harekete geçmesi gerekmektedir.
Gelecek nesiller için sağlıklı ve umut dolu bir Gazze inşa etmek şart. Açlıkla mücadele, sadece bir insanlık görevi değil, aynı zamanda yaşamakta olduğumuz dünyada adaleti sağlamak adına yapılması gereken bir eylemdir. Gazze’de yaşanan bu trajedi, unutulmamalıdır. Bütün dünya, gözlerini bu acının üstünden çekmeden, unutmadan ve çözüm yollarını arayarak Gazze’ye odaklanmalıdır.