Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze'deki sağlık altyapısının yaşadığı derin kriz nedeniyle acil koruma çağrısında bulundu. Özellikle son dönemlerde artan çatışmaların milyonlarca insana sağlık hizmeti sunan hastaneleri tehdit ettiğini belirten DSÖ, sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak ve hastanelerin operasyonel kapasitesini korumak amacıyla uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Ülkedeki sağlık sisteminin durumu giderek daha da kritik bir hal alırken, DSÖ, bölgedeki hastanelerin korunması için bir an önce somut adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti.
Gazze Şeridi, uzun yıllardır süregelen çatışmalar ve ekonomik kısıtlamalar nedeniyle zorlu bir dönemden geçmekte. Sınırlı kaynaklar, artan nüfus ve sürekli olarak devam eden insani krizin etkileri, bölgedeki sağlık sistemini büyük ölçüde etkilemiş durumda. Hastaneler yetersiz donanıma, kıt ilaç ve malzeme tedarikine maruz kalırken, yaşanan çatışma ve olaylar sağlık hizmetlerinin sunumunu daha da zorlaştırıyor. DSÖ, bu durumun acil bir şekilde ele alınması gerektiğini vurgulayarak, uluslararası toplumdan destek beklediklerini ifade etti. Yapılan açıklamalarda, sağlık tesislerine yönelik saldırıların derhal durdurulması çağrısı yapıldı.
DSÖ Genel Direktörü, dünya genelindeki sağlık sistemlerinin COVID-19 sonrası eski düzene dönüşmeye çalışırken Gazze'nin durumu için özel bir çözüm geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Hastanelerin korunmasının yanı sıra, sağlık çalışanlarının güvenliğinin de sağlanması gerekmektedir. Gazze'deki sağlık çalışanları, sürekli tehdit altında çalışmakta ve bu durum, hem moral hem de hizmet sunum kalitesi açısından ciddi sorunlara yol açmaktadır. Bu bağlamda, uluslararası toplumun Gazze’deki sağlık sistemine yönelik acil yardım ve destek sağlaması gerektiği vurgulandı.
DSÖ, Gazze halkının maruz kaldığı sağlık krizinin, sadece bölgesel değil, uluslararası bir mesele olduğunu ifade ederek, tüm ülkeleri sorumluluğa davet etti. Sağlık hizmetlerinin devamlılığının sağlanması, yaralı ve hasta bireylerin tedavi sürecinin aksatılmadan gerçekleştirilmesi için kritik öneme sahiptir. Aynı zamanda, bölgedeki hastanelerin ve sağlık tesislerinin korunması, uluslararası insani hukuk çerçevesinde de ele alınması gereken bir konudur. DSÖ’nün bu çağrısı, hem Gazze halkı için hem de bu bölgedeki sağlık çalışanları için hayati öneme sahiptir.
Ülkede yaşanan insani krizin daha da derinleşmemesi için, Gazze'deki sağlık altyapısının bir an önce güçlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bölgedeki tüm aktörlerin, barışçıl bir çözüm için işbirliği yaparak, sağlık alanındaki bu sorunu ortadan kaldırmaları beklenmektedir. Şu anki durum, tüm dünyanın dikkatini üzerine çekmekte ve DSÖ, Gazze'deki sağlık krizine karşı kayıtsız kalmamak adına hemen harekete geçilmesini talep etmektedir. Uluslararası iş birliği ve dayanışmanın sağlanmadığı takdirde, Gazze'deki hastanelerin durumu daha da kötüleşebilir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı bu acil çağrı, her şeyden önce insana yönelik bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Sağlık hakkı, herkesin erişebileceği bir haktır ve bu hak, savaş ve çatışma ortamlarında bile korunmalıdır. Gazze’deki hastanelerin korunması ve sağlık sisteminin restorasyonu için alınacak önlemler, sadece sağlıkla sınırlı kalmamalı; aynı zamanda sosyal, ekonomik ve insani boyutları da kapsamalıdır. Tüm bu durumların acil bir şekilde ele alınması, hem Gazze halkı hem de uluslararası toplum için büyük bir önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, DSÖ'nün Gazze'deki hastaneler için yaptığı "acil koruma" çağrısı, yalnızca sağlık sistemini değil, aynı zamanda bölgede yaşayan insanların yaşamlarını da koruma amaçlıdır. Harekete geçme zamanı geldi; bu nedenle, uluslararası toplumun ve sağlık örgütlerinin birleşerek, bu hayati meseleyi çözmeye yönelik adımlar atması kritik öneme sahiptir. Gelecekte benzer krizlerin yaşanmaması için bugünden gereğince önlem almak elzemdir.