1988 yılının 4 Nisanında, Türk siyasetinin önemli isimlerinden Alparslan Türkeş, aramızdan ayrıldı. Bugün, vefatının üzerinden tam 28 yıl geçmiş olması dolayısıyla, Türkiye’nin siyasi tarihinde bıraktığı derin izleri ve mirasını anmak için bir araya geliyoruz. Alparslan Türkeş, Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurucu lideri olarak bilinirken, Türk milliyetçiliğinin en güçlü temsilcisi olarak da anılmaktadır. Bu yazıda Türkeş'in hayatı, siyasi kariyeri ve vefatının ardından yaşananları inceleyeceğiz.
Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917 tarihinde Kırıkkale'nin Bahşılı ilçesinde dünyaya gelmiştir. Türk milliyetçi hareketinin önde gelen liderlerinden biri olan Türkeş, genç yaşlarından itibaren siyasete ilgi duymaya başlamıştır. 1944 yılında, döneminin milliyetçi gençlik hareketine katılarak kamuoyunda tanınmaya başladı. 1965 yılında ise Adalet Partisi'nden Ankara milletvekili seçildi. Fakat asıl çıkışını 1969’da MHP'nin başına geçmesiyle sağladı. O tarihten itibaren, Türk milliyetçiliği hareketinin temel taşlarından birisi haline geldi.
Türkeş'in liderliğinde MHP, 1970'lerde Türkiye'nin en etkili siyasi partilerinden biri haline geldi. Parti, özellikle sağcı politikaları, Türk kimliğini ön planda tutan söylemleri ve gençliğe yönelik teşvik edici projeleriyle dikkat çekti. 1980 askeri darbesinin ardından, Türkeş tutuklandı ancak 1984 yılında serbest bırakıldı. Bu süreçte, Türk milliyetçiliği üzerine düşüncelerini ve hedeflerini daha da netleştirerek siyaset arenasındaki yerini sağlamlaştırdı.
Alparslan Türkeş, 1988 yılında, kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Geçtiğimiz 28 yıl boyunca, Türk siyaseti ve toplum üzerindeki etkisi hâlâ hissedilmektedir. Vefatından sonra, takipçileri ve MHP'nin önde gelen isimleri tarafında düzenlenen anma etkinlikleri, siyasi düşüncelerinin ve vizyonunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha öne çıkarmaktadır. Her yıl, 4 Nisan’da geleneksel olarak anma törenleri düzenleniyor ve Türkeş'in mezarı başında saygı duruşunda bulunuluyor.
Alparslan Türkeş’in mezarı, Ankara'da, Cebeci Askeri Şehitliği'nde bulunmaktadır. Mezarı her yıl çok sayıda Türk milliyetçisi tarafından ziyaret edilmekte ve bu ziyaretler, Türkeş'in ideallerine ve siyasi mirasına olan bağlılığı göstermek amacıyla gerçekleştirilmektedir. Türkeş’in anısını yaşatmak için oluşturulan çeşitli dernekler ve vakıflar, onun düşüncelerini ve kurduğu siyasete olan bağlılığı sürdürebilmek adına çalışmalarına devam etmektedir.
Türkeş’in vefatının ardından onu anmak için düzenlenen etkinlikler, Türk milliyetçiliği tarihindeki önemli dönüm noktalarından birini temsil ederken, genç nesillere de ilham vermeye devam etmektedir. Milliyetçi hareketin yeni nesil liderlerinin de Türkeş’in bıraktığı mirası devam ettirmeyi hedefledikleri açıkça görülmektedir. Bu bağlamda, Alparslan Türkeş'in hem siyasi liderliği hem de Anadolu insanına duyduğu sevgi, onun hatırasını sonsuza dek yaşatacaktır.
Bunun yanı sıra, Alparslan Türkeş’in vefatının ardından, Türk siyasetinde meydana gelen değişimler ve dönüşüm süreçleri, onun ideolojisinden beslenmiş olan birçok partinin ve hareketin varlığını sürdürmesine zemin hazırlamıştır. Bugün bile, Türkeş'in fikirleri ve politikaları, birçok siyasi tartışmada referans alınmakta ve onun idealleri doğrultusunda yeni nesil politikacılar yetişmektedir. Bu açıdan, Alparslan Türkeş'in hayatı ve vefatı, Türk siyasi tarihinde bir mihenk taşı olmuştur.
Özetle, Alparslan Türkeş’in vefatı, Türk milliyetçilik tarihinde önemli bir kaybı temsil etmenin yanı sıra, onun fikirlerinin ve ideallerinin hâlâ yaşatıldığını ve yaşatılmaya devam edeceğini göstermektedir. 28 yıl geride kaldı fakat Türkeş, unutmamak ve hatırlamak adına her zaman kalplerimizde yaşamaya devam edecek. Anma etkinlikleri, onun hayatını ve mücadelesini unutmayacak olanların bir araya geldiği önemli buluşmalar haline geliyor. Alparslan Türkeş’i bir kez daha saygıyla anıyor ve bıraktığı mirası geleceğe taşımak için her bireyi sorumluluğa davet ediyoruz.