İngiliz asker Cecil Conington, 1. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından esir alındığında torunlarının hayal bile edemeyeceği bir gelecek hayal ettiğinden emindi. Ancak Conington, esaret kampında yazdığı mektup torunlarına ulaşmadan önce 107 yıl geçti. Mektup, Alman esaret kampından İngiltere'ye geri gönderilirken kaybolmuş ve uzun yıllar boyunca unutulmuştu. Conington'un torunları mektubu bulduğunda duygusal anlar yaşadı ve dedelerinin yaşadıkları zorlukları daha iyi anladı. Mektupta Conington, ailesine olan sevgisini, umutlarını ve yaşadığı zorlukları anlatıyordu. Torunları, mektubu bulduktan sonra büyük dedeleriyle ilgili daha fazla araştırma yapmaya karar verdi ve Conington'un savaş sırasındaki deneyimleri hakkında daha fazla bilgi edinmeye başladı. Bu duygusal hikaye, ailenin yakın tarihlerini ve birinci elden savaş deneyimlerini keşfetme fırsatı verdi. Conington'un mektubu, aile bireyleri arasında geçmişin hatırlanmasına ve saygı duyulmasına vesile oldu. 107 yıl sonra torunlara ulaşan mektup, unutulmaz bir anı olarak aile tarihine kazınmış durumda.